Sosların dünya mutfağında yeri çok büyük. Çok lezzetli olmayan bir yemek veya tatlı bile mükemmel bir sosla kendine aşık edebiliyor. Fakat herşeyi kalorili hale getiren de yine soslar oluyor malesef. Salata gibi hafif tercihler yapmak isterken üzerine kalorisi bol soslar eklendiğinde bir hamburger yemiş kadar oluyoruz mesela. :) Veya raflarda rengarenk, çekici görünen bir dolu tatlı soslar da çok fazla katkı maddesi, renklendirici, mısır şurubu içerdiği için yine uzak durulması gerekenlerden. Ben de bir sos düşkünüyüm ve bazen kalorili dahi olsa kendi soslarımı kendim yapmayı tercih ediyorum mutfakla tanıştığım günden beri.
9
GLUTENSİZ CHIA'LI KURABİYE VE Bİ' KÜÇÜK MERHABA
23 Kasım 2014
Pastacılık gibi; blog sahibi olmak da hep istediğim, kafamda senelerdir tüm detaylarını kurduğum, fakat henüz zamanı gelmediğini düşündüğüm bir hayaldi. 'Alt tarafı bi blog, ne hayali?' demenizi normal karşılarım benim detaycılığım ve mükemmeliyetçiliğimle henüz tanışmadığınız için. :)
Hayatımdaki her detaya önem veririm, evimin kapısına aldığım paspastan tutun da kullandığım vanilya çubuklarının tazeliğine kadar. Bu yüzdendir ki hiçbirşeyi öylesine yapamam hayatta, herşeyin bir nedeni, özelliği, zamanı olması gerekir benim için. Blog için ise ona ayıracak bol zamanım ve zevkime uygun bir tasarımın olması şart idi. Şimdi bir bebek gözüyle gördüğüm blogumu sizlerin de desteği ile büyütme zamanı benim için. Umuyorum fotoğraflarım ve tariflerim ile size bir ilham kaynağı olabilirim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)